Linkin Park son 15 yılın en başarılı rock gruplarından biri.
Joe Hahn, DJ olarak kendini gösterirken aynı zamanda ilk albümlerinden beri
Linkin Park kliplerinin yardımcı prodüktörlüğünü yapıyor. Şimdi de film alanına
uzanıp ilk filmi olan Mall’u yönetiyor. Film Eric Bogosian’ın romanından
uyarlandı, Vincent D’onofrio eşliğinde yapıldı. Ve bu film, doğrudan veya
dolaylı olarak alışveriş merkezindeki vurma olaylarında yer alan bir grup insan
hakkında bir karakter çalışması. Filmin 17 Ekim’de vizyona girmesiyle beraber,
Joe Hahn’ı yakalayıp film üzerine konuştuk.
Mall’a nasıl bağlandın ve kitap sana aşina mıydı?
Vincent ve benim filmde yönetmen olan ortak bir arkadaşımız
var. Bana daha önceden senaryoyu verdi ve Vincent onu Eric Bogosian’dan seçti.
Bu onun romanıydı ve Sam Bisbee & Joe Vinciguerra ile bir araya gelerek
yeniden yazdı. Sanırım Vincent filmi kendisi yönetecekti ama Sam bizi bir araya
getirdi ve bunun için bir dolu fikrim vardı. Ve dedi ki; “Filmi sen
yöneteceksin, ben de yapımcılığını yapacağım.”
Yani daha önceden Vincent ile arkadaştınız?
Hayır, bu proje doğrultusunda arkadaş olduk.
Yöneteceğin filmi bulmak ne kadar uzun sürdü? Yıllardır klip
yönetiyorsun.
Büyük ihtimalle 15 yıl.
Yani bu Linkin Park ile işe başladığında bile yapmayı
istediğini bildiğin bir şeydi.
Kesinlikle, bence yönetmenlik ve müzik yapmak birbirine
paralel olan şeyler. İkisini de bir arada yapabilirim. İkisi de seyirciyle
iletişime geçmek için yaratıcı olan ifadeler. Müzik filmin de büyük bir
kısmında yer alıyor. Bu yüzden müzik klipleri boyunca öğrendiğim şeyleri dahil
etmeye çalışıyorum.
Yönetmenliğe müzik klipleri ile başladın. Bir sinema filmi
yönetebileceğini düşündüğün zamanlar oldu mu ya da film gibi iddialı bir şeyi
ele almadan önce klip yapman ve sanatı öğrenmen gerekiyor muydu?
Klipleri oldukça hızlı bir şekilde yöneterek rahatladım.
Benim için oldukça doğal bir süreç olduğunu hissediyorum ve sanırım sinema
filmi de benim için genişletilmiş bir süreç. Videolarda çekmemiz için iki
günlük bir süremiz oluyor, filmi çekmek ise on sekiz günümüzü aldı.
Mall’dan öncesine dönersek, yönettiğin kliplerden en
sevdiklerin hangileri?
Waiting For The End oldukça iyiydi. Soyut gibiydi, bence
dünyanın dijital olarak nereye geldiğini gösteren fütüristik bir fikir iletti.
Ve bu teknik sayesinde bir şeyler iletebilmek benim için eğlenceliydi. “Breaking The Habit” de benim için bir başka
iyi olan klipti çünkü Japonya’daki bir animasyon stüdyosunda çalışmak
zorundaydım. “The Catalyst” de yönetilmesi eğlenceli olanlardandı. Karanlık ve
aynı zamanda bir kutlamaydı, karanlıkta ışığı aramaya çalışmaktı.
Grup onlara bir video fikri ile geldiğinde sana doğal olarak
güveniyor mu?
Evet ve hayır. Gruptaki herkes gerçekten teknoloji
dünyasında olmayan altı kişilik ortalama bir gruptan daha zeki ve çok akıllı,
bu yüzden çok fazla avantajınız da oluyor. Küçük bir yönetimi alıyorsun ve bir
süre sonra güveni inşa ediyorsun. Doğru fikir herkesle örtüştüğünde kesinlikle
söyleyebiliyorsun ki bu yapılacak doğru şey.
Grupla her şey devam ederken film yönetmeyi nasıl araya
sıkıştırabiliyorsun? Daha yeni bir albüm yayınladınız.
Bu film gerçekten çekilmek için 18 gün bulmak hakkındaydı.
Yapım sonrasını düzeltmek uzun zamanımızı aldı. Ama çalıştı. Biz yoldayken uzun
zamanımız oldu. Yapım öncesini bitirdik, herkese rolünü verdik ve doğru ekibi
bir araya getirdik. Ve çekim için doğru alışveriş merkezini bulup bunu (filmi)
yaptık.
Alışveriş merkezi daha önceden mevcut muydu yoksa kullanıma
kapalı mıydı?
O zamanlar New Rock, California’da mevcut olan bir alışveriş
merkeziydi, büyüdüğüm yere çok yakındı.
Bu çok iyi olmalı.
Evet, ama şu an kullanılmıyor. Önceden Montgomery koğuşu(?)
vardı, şimdi ise Target.
Daha önceden müziğin ve yönetmenliğin birbiriyle alakalı
olduğunu söylemiştin. Ve biliyoruz ki grubun bazı üyeleri filmin müziklerinde
çalıştı. Ne kadar müzikseldi? Aklında birlikte çalıştığı şekilde açıkla lütfen.
Örneğin, açılış için aklımda belirli olan ama henüz evi
olmayan bir şarkı vardı. Her zaman bu çocuğu araba sürerken ve şarkıyı
söylerken hayal ettim. Başlık kredileri sadece giriş ve çıkışta ritmik olarak
gidenler için aksaklık olurdu. Bence müzik kendini önceden veya sonradan açığa
çıkarabilir. Bu yüzden müziği düzenlerken geçici olanı yerleştiriyoruz ve bazen
müziğimizi içine koyduğumuzda eldiven gibi uyuyor ve benimle ağırlıklı olarak
karakterin sesiyle pek çok açıdan konuşuyor. Bu öyle katkı sağlayan bir madde
ki sahne onsuz yaşayamaz. Bazı şarkılarımızla böyle anlar bulduk. Ve bu anlar
sayesinde filmdeki bu özel karakterler ile tema oluşturabiliyoruz.
Daha önce bir film için şarkı yaptın mı?
Birkaç müzik sıralamasında yer aldık ve Transformers
filmleri için müzik kaynağı sağladık, onlar da bunu şarkıya dönüştürdü.
Filmin yapımı esnasında ve sonrasında silah şiddetinin
güncel olaylarının çekimi vardı. Bu hassas bir konu haline mi geldi?
Her şey hakkında iki kez düşünmek zorundaydım. Sonuç olarak
kendim için ortaya çıkardığım şey bu gerçekliktir. Artık haberlerde sizleri bu
haberleri izlemeyi istemeyebilir olmanız konusunda uyarıyorlar çünkü bunlar
grafiksel olarak hassas olabiliyor. Ama ne olduğunun farkında değilseniz biraz
saklanıyorsunuzdur. Hikaye benim için gerçekten bir çare olarak fayda
sağlamıyor. Hiçbir şey hakkında hiçbir çözüm veya öğüt yok . Bu film olmuş veya
olabilecek şeyleri kurgu yoluyla tasvir ediyor. Bu insanları olumlu olmaya ve
bu konu hakkında konuşmaya teşvik ediyor. Ne kadar çok insan bunun hakkında
konuşursa, o kadar çok anlayışlı olunur ve çözüme yaklaşılır. Bu tür şeylerin
olduğu her durum farklıdır. Bir şeyleri konuşmaktan saklanmak bana göre bunu
ele almak için bir yol değil.
Şimdi önünüzde ne var?
Henüz hiçbir özellik dizilmiş değil. Birçok şey okuyorum ve
bir dolu proje geliştiriyorum. Ama henüz değil.
Çeviri: Linkin Park Türkiye
Çeviri: Linkin Park Türkiye
Yorumlar
Yorum Gönder