Ana içeriğe atla

İpek Atcan - Blue Jean - Temmuz 2009 Linkin Park Röportajı


Chester: "İstanbulda karşımıza ne çıkacağını bilememek bizi heyecanlandırıyor!" 

Selam Chester. Son günlerde herkes eski Orgy üyesi Julien-K ile işbirliği yaptığın, Dead by Sunrise adını taşıyan solo projenden bahsediyor. Bu proje hakkında neler söyleyebilirsin?

Albüm bitti. Şu anda parçaların master edilmiş hallerini beklemekteyiz. Hepimiz çok heyecanlıyız. Bu projede yer alan herkes gerçekten çok heyecanlı. Üzerinde çalıştığımız şey o kadar da kolay değil, biliyorsunuz ki geçtiğimiz üç senedir Linkin Park’ın yanı sıra bu proje üzerinde çalışıyoruz. Müzik sound’u gerçekten harika sanırım insanlar bunu sevecek. Bu albümde Linkin Park’a benzer parçaların yanı sıra daha sert parçalar ve benim üzerinde çalıştığım başka parçalar da olacak.

Mike Shinoda Dead by Sunrise’ın albümünü T-Rex ve Tears for Fears arasında bir geçit olarak görüyor…

Sanıyorum Mike bunu söylediğinde değişik stilleri ve değişik sound’ları bir araya koyduğumuz için söylediğini düşünüyorum. Çünkü davul programları, loop’lar, elektronik temalar kullandık. Ama bunun yanı sıra bazı şarkılarda T-rex etkileri varken bazı şarkılarda punk rock etkileri var bunun yanı sıra melodiler de hakim. Ayrıca çok güzel rock ballad’ı da var. Müziğimiz bunların hepsinin bütününden oluşuyor. Ve dinleyicilerin bu parçaları beğeneceğini düşünüyorum. Evet, bir Linkin Park bulmayacaklar karşılarında ama şöyle söyleyeyim ikisinin arasındaki fark Pearl Jam ve Soundgarden’daki gibi...

Michael Bay’in Linkin Park hayranı olduğunu biliyoruz ve Transformers filmi için ‘New Divide’ parçasını yaptınız. Bu parça daha önceki albüm çalışmalarınızdan bir parça mıydı yoksa bu film için özel mi yaptınız? Ve bu son Linkin Park parçası için neler söyleyebilirsin?

Öncelikle ‘New Divide’ parçası filmin soundtrack’i için özel olarak yapıldı ve kesinlikle daha önceki Linkin Park çalışmalarından değil. Biz ilk filmdeki ‘What I’ve Done’ parçasının çok başarılı olduğunu ve filmle çok iyi uyuştuğunu düşünüyoruz. Şimdi ikinci defa aynı başarıyı yakalamak istiyoruz. Olacak mı göreceğiz ama bu sefer de işe girişmeden önce Michael Bay ile oturduk, konuştuk çünkü başarısız olmamak için öncelikle yapacağımız işe hakim olmamız gerekiyordu. Film gerçekten çok iyi olmuş Michael Bey gerçekten bu işi çok iyi biliyor. Biz Michael Bay’in ofisine gittiğimizde şarkıyı herkese dinletmek istediler ve herkes çok beğendi. Bunu filme daha çok nasıl entegre edebilir ve filmin bir parçası yapabiliriz diye fikirler üretilmeye başlandı. Hans Zimmer’a (Dark Night, Karayip Korsanları gibi filmlerin müziklerini yapan Oscar, Grammy ve Altın küre almış Alman besteci) bunu verelim belki filmin tema müziği olarak kullanılabilir diye konuşuldu. Bunu sadece bir şarkı değil, müzik olarak da kullanma düşüncesi ortaya çıktı ve fikir oradan büyüyerek son halini aldı. Şarkı şu anda filmin önemli bir parçası. Böylece şarkı hem tema müziğinin hem de soundtrack’in birer parçası oldu. Bence parça güzel.

Son albümünüz “Minutes To Midnight” ile sound’unuzdaki ve müzik tarzınızdaki değişim hakkında ne söylemek istersin? Bu kaçınılmaz bir süreç miydi yoksa başka sebepler var mı?

Sanırım bu ikisinin karışımı. Öncelikle bir grubunuz oluyor, ardından düşünerek sonuçlara varıyorsunuz. Bir şeyler yapmamız gerekiyordu ve kesin bir şey olmalıydı. Bazen değişiklik istiyorsunuz, bu ilk sebep. Bunun yanı sıra Rick Rubin ile çalışıyor olmamızın da bir etkisi var. Yani bir şeyler yapmaktan korkmayan, bizi yargılayabilen ve insanların olmasını istediğinden farklı olan. Bizler uzun yıllardır beraberiz ve parçalarımız çok klasik bir Linkin Park sound’una sahipti. Ve bunun 10 yıl öncede kaldığını bize gösterdi. Biz de yıkıldık tabii (gülüşmeler). Ve yeni, orijinal şeyler yapmaya yöneldik. Rick Rubin’le ne zaman çalışırsak çalışalım bu böyle olacak, çünkü değişik şeyler duyabiliyor.

Bir sonraki Linkin Park albümü için bize neler söyleyebilirsin, ne beklemeliyiz?

Size geçen toplantımızda Rick Rubin’in söylediği bir şeyden alıntı yapacağım. Onun için bir şarkı çaldık ve bittiğinde şöyle dedi “Tüm istediğim içinde bu şarkı olan bir albüm. Eğer bu şarkı bir albümdeyse o albümü on dört kere satın alırım”. Temel olarak anlatmaya çalıştığı şey şuydu, şarkıyı o kadar çok sevmişti ki sırf onu tekrar tekrar dinleyebilmek için on dört kere alırım diyordu. Çok psyhedelic bir süreçten geçiyoruz. Üzerinde çalıştıklarımızdan birkaç düzine şarkıyı seviyoruz. Büyük ihtimalle bitirdiğimizde de bu sayı bunun iki veya üç misli olacak.

Rap vokallerinizin büyük bir kısmını Mike söylüyor. Neden başka bir rapper olan Jay-Z ile çalıştınız? Size göre en iyisi o olduğu için mi yoksa onun etkisinden dolayı mı?

Bizim için Jay-Z ile çalışmak çok büyük bir olay değildi. Burada enteresan olan, bu onun fikriydi. Düşünceme göre de eğer b Jay-Z’nin fikri olmasaydı bu iş işlemezdi. Jay-Z’nin bize yaklaşmasıyla bu iş gerçekleşti. Burada bize ulaştığı için krediyi gerçekten Jay-Z’ye vermemiz lazım. O çok özel bir sanatçı ve en iyisi. Sadece karizması olan değil, aynı zamanda olağanüstü yeteneği olan birisinin yaptığı işi izlemek çok enteresan oluyor. Jay-Z ile birlikte çalmaktan çok büyük zevk aldık.

Tetikçi 1 ve 2’de (Crank) sergilediğin performansları izlemek gerçekten güzeldi. Oyunculuğu düşünüyor musun?

Bu gerçekten değişi bir soru oldu. Aktörlüğün çok eğlenceli bir iş olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle benim çok ilgimi çeken bir şey. Küçükken gösteri sanatlarına bayılırdım. Eğer bir gün grupla ilgili bir film çekecek olsaydık kendimi geliştirmek için bir okula gitmem gerektiğini düşünüyorum. Tetikçi filmlerini yapmak bana aktörlüğün ne kadar güzel bir şey olduğunu hissettirdi. Bunu yapabilirim diye düşündüm ve çok zevk aldım. Tetikçi’nin yönetmenleri, birlikte çalışması çok keyifli insanlar ve yaptığı işe çok meraklı insanlar. Ve dolayısıyla etraflarındaki herkesi de sürüklüyorlar. Bu ister eğlence, ister yapılan iş olsun, her ikisi için de geçerli. Yeni sorumluluklar her zaman çok keyifli oluyor. Tabii ki benimki küçük bir roldü. Eğer başrol oyuncusu olsaydım durum farklı olurdu.

‘What I’ve Done’ parçasının klibinde insanların sebep olduğu küresel çevre problemleri ile ilgili birçok kare var. Günümüz dünyasındaki çevre sorunları ile ilgili neler söyleyebilirsin?

Yapılacak çok iş var. Ben güzel bir dünyada yaşadığımızı düşünüyorum. Bireylerin yapabilecekleri konusunda çevrelerine hiper duyarlı olması gerekiyor. İnsanlar genelde yaşamlarına genel bir yaklaşım içerisindeler. Halbuki her alanda çok özenli olmak gerekiyor. Başkası yaptı demek çok kolay. Ama gerçekte hayatının bir noktasında herkes yanlış veya zararlı bir maddeden çok fazla miktarda kullanabiliyor ve gerçek bu. Olaya mikroskobik bir seviyede bakarsan havalandırma çalışırken pencereyi açmak, odadan çıkarken ışığı açık bırakmak gibi aktivitelerin tümü çevreyi etkiliyor. Eğer herkes çöpünü doğru ayrıştırırsa, kullanmadığı ışığı söndürürse bu ufacık bireysel faaliyetlerin etkisinin görülmesi inanılmaz oluyor. Bu sorumlulukları yerine getirirsek kaynaklarımız daha uzun süreli kullanılabiliyor ve tüketen için çok daha az materyal üretiliyor. Böylece her şey çok daha çevre dostu oluyor. Eğer bunları becerebilirsek çok iyi durumda olduğumuzu düşünüyorum.

Bu ay Linkin Park tarihinde ilk defa İstanbul’da olacaksınız. Bir ülkede ilk defa çalıyor olmak nasıl bir duygu?

Çok iyi bir duygu. Türkiye bizim daha önce çalmadığımız bir ülke, vereceğimiz konser ya iptal olmuştu ya da bir şekilde turne güzergahına uymadığı için gerçekleştiremedik. Benim özellikle çok gitmek istediğim bir yer, çünkü ülkeniz hakkında bir çok kitapta ne kadar güzel topraklarınız ve aynı zamanda zengin tarihiniz olduğuna dair şeyler okudum. Modern ve bu kadar zengin bir tarihçenin karışımı her zaman nefes kesici oluyor. İlk şovumuz olacağı için çok güzel bir deneyim olacak. Brezilya’da ilk çaldığımızda da nasıl bir şey olacağı hakkında hiçbir fikrimiz yoktu ve çok güzel bir şov olmuştu. İstanbul’da da karşımıza ne çıkacağını bilmemek bizi heyecanlandırıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Linkin Park'ın Ünlü Şarkısı "Crawling"in Hikayesi

Metal Wani sitesi, Linkin Park'ın Crawling şarkısının hikayesini yayınladı. Kaynak : https://metalwani.com/2018/02/story-behind-linkin-parks-most-famous-song-crawling.html Çeviri : Kaan YEDİDAL Crawling, Linkin Park'ın ilk albümünden bir şarkı. Grubun Chester Bennington ile birlikte çalıştığı ilk şarkının ismi 'Blue' idi. Bu şarkıyı beğenmemişlerdi fakat şarkının sonundaki vokalde kabul edilebilir bir şeyler vardı. Chester Bennington ve Mike Shinoda melodiyi alıp üzerine yeni sözler yazdılar. Chester vokal kayıtlarını Mike ise altına gitarları yazdı ve stüdyoda çalışan diğer grup üyeleriyle buluşup ortaya 'Crawling'i çıkardılar. Brad Delson, Chester'ın sesinin grubun söz yazma yeteneğinin çok üstünde olduğunu söylüyor: "Chester gruba katıldığında vokal kısımları; 'Hey bu bizim istediğimiz vokal kısımları' bölümünden 'Wow bu vokaller hayal bile edemeyeceğimiz kadar iyi' kısmına dönüştü çünkü onun(Chester'ın) öfkesi

Mike Shinoda: "Hedefim Yeni Bir Vokalist Aramak Değil"

Mike Shinoda Mart'ta başlayacak Post Traumatic 2019 turnesi öncesinde Rock Antenne ile bir röportaj gerçekleştirdi. Bu röportajda Linkin Park'ın geleceği ile ilgili de önemli bilgiler verdi. Çeviri: İpek Alâra Akbulut , Linkin Park Türkiye Fotoğraf: Daniel Prakopcyk

Talinda Bennington'dan Akıl Sağlığı Hakkında Açıklamalar

Chester'ın eşi Talinda Bennington, NowThis'e akıl sağlığı hakkında açıklamalarda bulundu.  Çeviri: İpek Alâra AKBULUT, Linkin Park Türkiye Fotoğraf: (©Frazer Harrison/Getty Images)