Chester Bennington - Azcentral Röportajı Özel

Chester Bennington, azcentral.com sitesine çok özel bir röportaj verdi. Röportajda, Hybrid Theory'nin 15 yıl sonraki etkisi, The Hunting Party albümü hakkında ve çok daha fazlasını Ed Masley'e anlattı. 

Çeviri: Kadir AĞAR - Linkin Park Türkiye

Orijinal Röportaj: http://www.azcentral.com/story/entertainment/music/2015/10/27/chester-bennington-linkin-park-interview-new/74709076/

Soru: “The Hunting Party” albümünde şarkılarınızı önceki iki albüme göre daha sert yaptınız. Bunun sebebi nedir?

Cevap: Şarkıları canlı çalarken eğlenceli olmasını istedik.  Gerçekten bir süredir sert rock şarkılar yapmıyoruz. Bunu seven birçok dinleyicinin olduğunu biliyorduk. Biz de seviyorduk tabi ki. Sanırsam önceki iki albümde yeteneklerimizi başka ufuklara çıkarmak istemiştik. Sert şarkılar yapmak gibi bir amacımız yoktu.

Soru: “The Hunting Party” yi daha sert yapmak canlı performanslarda nasıl bir etki gösterdi?

Cevap: Şimdi, Meteora’daki gibi “Heey bütün albümü çaldık” demeden 2 saat çalabiliyoruz. Bir de araya birkaç tane Meteora ve Hybrid Theory şarkıları koyarak çalıyoruz. Böylece şarkılar daha eğlenceli oluyor. Şarkılar daha eğlenceli olduğu içinde konserler daha eğlenceli oluyor elbette.

Soru: Az önce canlı söylenmesi eğlenceli olacak şarkılar yapmak istiyoruz dedin. Peki “The Hunting Party”den önceki albümler hakkında ne düşünüyorsun?

Cevap: Şimdiye kadar enerjik ve hatta orta tempolu single çalışmaları yayınlamıştık. O şarkılar ne kadar güzel olsa da “In the End”, “Numb”, “Shadow of the Day” ve “Irıdescent” gibi şarkılar eklemek sahnenin enerjisini değiştirecektir. Bu şarkıları ne kadar çok sevsek de –Hayranlarımız ne kadar çok sevse de- Konserlere 3 tane orta tempolu şarkılar eklemeye devam edersek 1 saat 20 dakikalık orta tempo şarkılar oluşuyor. Ancak ben hayranlarımızın konsere coşup, bağırıp çağırmak ve en sonunda da yorgun ve sesi kısık bir şekilde ayrılmak için geldiklerini düşünüyorum. Eğer hayranlarımız ayakta durmaktan çok oturmak isterse o zaman daha orta tempolu şarkılar ekleyebiliriz. (güler). Ama bizce insanları gaza getirip konserin temposunu uçuracak albümler yapmak en iyisidir. Bunu “Living Things” ile yapmaya başladık ve bu albümle de devam ettirdik. Şu ana kadar da yaptığımız albümlerin şahsen hepsinin tamamen arkasındayım.

Soru: Peki bu “The Hunting Party” den daha başka bir şey yaptığınızı hissettiriyor mu?

Cevap: Ah, tabiî ki. Her albümümüzün birbirinden farklı olduğunu düşünüyorum. İnsanlar bir sonraki albümde ne yapacağımızı bilseydi biz de tembelleşirdik (güler). Yeni şeyler ya da uzun süredir yapmadığımız şeyleri yapmaya çalışıyoruz.

Soru:  İçinde “Hybrid Theory”yi de kapsayan birkaç konser verdiniz. Bu nasıl hissettirdi?

Cevap: Bu işin asıl güzel yanı o albümün hala insanlar için bir şeyler ifade ettiğini görüyor olmamız bence. Şu anda kariyerimizde nerede olduğumuzu düşünüyorum da insanların bu kadar çok sevdiği ve müzik dünyasında bu denli etkisi olan bir albüm yapmak gerçekten ilginç hissettiriyor. Böyle bir şeyin parçası olmayı bir onur ve lütuf olarak görüyorum. Ve geçen yıl insanların dördüncü kez konsere gelip bu albümü hala sevdiklerini söylemesi güzel bir tecrübeydi bizim için. Bana soracak olursan insanların o albümün konserlerine gelmeleri ve albüme saygı duymaları güzel bir his. 15 yıllık bir mazimiz var ancak hala güçlüyüz ve büyümeye devam ediyoruz. İlk günkü kadar heyecanlıyız da tabiî ki. Her şey yeni ve taze hissettiriyor. Güzel bir yerde olduğumuzu düşünüyorum.

Soru: 15 yıldır böyle şeyler yaşanıyorsa, sence Hybrid Theory’nin insanları bu kadar etkilemesinin nedeni nedir?

Cevap: Bence bu sorunun cevabını kimse bilmiyor. Sanırsam onca insan ve müzik türü arasındaki doğru zamanda yapılan doğru bir şeydi. Hala da bunu yapmaya devam ediyoruz. O zamanlarda içimizdeki hisler bir albüme sığmayacak şeylerdi belki de.  Ama bir yandan hala neden insanların Hybrid Theory’i diğer albümlerden daha çok sevdiğini anlamıyorum. Ben neden sevdiğimi ve o albüm hakkındaki düşüncelerimi biliyorum. Ancak iş soruları cevaplamaya gelince olmuyor. Hiçbir fikrim yok. Bazen diğer albümleri dinleyip “Bu neden en iyi albüm değil acaba?” diyorumoru: “The Hunting Party” albümünde şarkılarınızı önceki iki albüme göre daha sert yaptınız. Bunun sebebi nedir?

Cevap: Şarkıları canlı çalarken eğlenceli olmasını istedik.  Gerçekten bir süredir sert rock şarkılar yapmıyoruz. Bunu seven birçok dinleyicinin olduğunu biliyorduk. Biz de seviyorduk tabi ki. Sanırsam önceki iki albümde yeteneklerimizi başka ufuklara çıkarmak istemiştik. Sert şarkılar yapmak gibi bir amacımız yoktu.

Soru: Mike: “Sanırım gelecek yıl çıkacak olan albümü bambaşka bir şey yapmaya hazırız” dedi. O albümün çalışmalarında neredesiniz?

Cevap: Daha yeni başladık. “The Hunting Party” turlarını birkaç hafta önce bitirdik ve stüdyoya yeni girdik. Gerçekten güzel bir başlangıç oldu. Stüdyodaki enerji harika. Herkesin ilham perisi kafasında uçuşuyor. Hepimiz mutluyuz. Ayrıca ben herkesin bir amacı olduğundan eminim. O amaçların ne olduğunu tam olarak bildiğimizden emin değilim ama hepimiz bu işi yürütüyoruz ve gerçekten bundan zevk alıyoruz. Ayrıca bence her albümle birlikte böyle şeylerin üstesinden gelmeyi başarıyoruz. “Öğrenmediğimiz ne öğrenebiliriz?” veya “Daha önce yapmadığımız ne yapabiliriz?” gibi sorular soruyoruz. Her albümde bunları sorup daha çok eğimli olduğumuz yere yöneliyoruz.

Soru: Bu albüm size sonraki albümde ne yapacağınız hakkında ilham verdi mi?

Cevap: Cidden mi? Biz daha önce ne yaptığımıza bakmayız ki. Oturup “Hmm önceki albümde insanların sevdiği şeyleri yeniden yapalım” demeyiz. Tek yaptığımız o anda yapmak istediğimiz müziktir. O yüzden daha önce yaptığımız müziklere odaklanmayız. Zaten o olmuş bitmiştir. Bu biraz doğum gününün geçen senekiyle aynı olmasını beklemek gibi bir şey. Bunu da çoğu insan istemez zaten. Biz de albümleri yaparken böyle düşünmüyoruz. Geriye bakıp “Breaking The Habit vardı ya, hadi ondan bir tane daha yapalım” demiyoruz. (güler). Ama hala üzerimizde Hybrid Theory’nin etkisi devam ediyor. Kariyerimizdeki ve hayranlarımızdaki o etkiyi görebiliyoruz. Geçenlerde yolda yürürken birisi beni tutup çekiştirdi ve “Dostum Hybrid Theory yaptığınız en iyi albümdü” deyip gitti. Böyle şeyler sürekli oluyor. Kimisi Living Things, kimisi Minutes to Midnight, kimisi A Thousand Suns’ ı sevdiğini söylüyor. Ancak insanların yüzde doksan beşi eğer bir albümü övecekse bu Hybrid Theory oluyor.

Soru: Lafı gelmişken, Hybrid Theory’i neden sevdiğini bildiğini söyledin. Peki neden seviyorsun?

Cevap: Hybrid Theory’i neden seviyorum? Bu sorunun bana sorulması değişik geliyor. Ancak bir hayran olsaydım ve grupta olmasaydım albüm bana biraz karanlık ve ham gelirdi. Bunun olması korkutucu değil. Biz değişik bir grubuz. Çılgın şeylerden konuşuruz. Acı ve dram dolu şeylerden bahsederiz. İnsanlarında bununla bir ilgisi olabilir. Eğer bir insan acı çekiyorsa onun için bir anlamı vardır. Bazen de bizim şarkılarımız acıdan bahsediyor. İnsanlar kötü zamanları anıp iyi zamanlar için kutlama yapabilirler. Başımıza kötü bir şey gelirse “Bunun bana getirisi nedir?” Diye düşünmemiz lazım. Bizim müziğimizde bunu yansıtıyor bir şekilde. “Hybrid Theory” birisine yumruk atma isteği uyandırıyor. Bazı insanlar “Çalışırken Hybrid Theory dinlemeyi çok seviyorum” diyor. Onlar bu yüzden dinliyorlar çünkü albüm onlara gaz veriyor. Bazı insanlar ise kendileri için bir şey ifade ettiğinden dolayı dinlemeyi seviyor. Yani bilemeyeceğim.