LINKIN PARK : Her Şeyin Teorisi

Metal Hammer dergisi, Temmuz ayında hazırladığı "21. Yüzyılın En İyi 100 Albüm" derlemesi yapmış. 10. Sırada "Hybrid Theory" albümünü görmek mümkün!

Ayrıca Metal Hammer dergisi, Linkin Park ile ilgili bir yazıya yer vermekle kalmayıp Chester ile bir röportaj gerçekleştirdi ama hiçbir yerden ulaşmak mümkün değil. Adminlerimizden Buket, Forum İstanbul - D&R'da Temmuz sayısını şans eseri buldu ve aldı. Diğer adminlerimizden İpek de röportajı sizler için çevirdi.

Photo by Buket KALKAN 

ÇEVİRİ: İpek Alâra AKBULUT Linkin Park Türkiye

Chester Bennington öfkeliydi. Şarkıcı NGR Recording’in lobisinde kelimenin tam anlamıyla stüdyo duvarlarını hüsran içinde yumrukluyor,  ileri geri adımlayıp duruyordu. Yapımcı Don Gilmore Linkin Park’ın şarkılarından birinin nakaratının yeterince güçlü olmadığına ikna olmuştu, ve yapımcının taleplerinin yükselttiği rahatsızlıkla Chester’ın denediği hiçbir şey işe yarıyor gibi görünmüyordu.

“Sadece o herifin suratına bir yumruk indirmek istedim” diyor şarkıcı. “Çok sinirlenmiştim –Yaptığım hiçbir şey onun için yeteri kadar iyi değildi. ‘Adamım, söylediğin her şey beni kenara bir adım daha yaklaştırıyor… Ve patlamak üzereyim’ diye düşündüm. Ve sonradan ‘Bekle, aslında bu işe yarayabilir!’ dedim.”

Chester bir yıl önce, , grubu Grey Daze’in dağılmasından sonra, yerlisi olduğu Arizona’dan Los Angeles’a taşınmıştı. Müzik endüstrisinden bir arkadaşı ona Xero olarak bilinen, vokalist arayan bir grubun demosunu göndermişti ve sonra 23 yaşındaki şarkıcı bunun onun için harika zamanlara altın bilet olduğuna ikna oldu. “Demoyu oynattığım saniye özel bir şey olduğunu anladım” diyor Chester. “Hemen anladım, diye düşündüm. ‘İşte bu o’ Ne yazık ki müzik endüstrisi başta şarkıcının hevesini paylaşmıyordu ve şirket üstüne şirket grupla anlaşma imzalama fırsatını kaçırdı.

“Sanırım insanların kafasını karıştırdık.” Diye itiraf ediyor Chester. “Kimse bizimle ne yapacağını bilmiyordu. ‘Bunu nasıl öne çıkaracağız? Radyoda nereye kadar gidecek?’diye düşünüyordu. Bunun çok fazla bir çalışma olduğunu düşündüklerini anlayabiliyordum. Bu çok zorluydu ancak bize grup olarak kim olduğumuzu fark etmemiz için ve Mike [Shinoda] ile bana birbirimize karşı daha rahat olmamız için vakit verdi.

Chester ve Mike arasındaki ilişki Linkin Park’ın gelişimi açısından temeli oluşturuyordu.  Sorunlu bir yetişme dönemi geçirmiş istekli, ciddi bir genç adam olan Chester gruba katıldığında ağır bir yükü vardı ve yeni arkadaşına uyuşturucuyla,  alkolle, cinsel istismarla ve çocukken yaşadığı zorbalıktan ve sinir problemlerinden açıkça bahsetmişti. Birlikte, iki söz yazarı bu karanlık deneyimleri  güçlü şarkılara yönlendirmenin yollarını aramışlar. “Farklı hikayelere sahip olan her bireyin kendiyle ilişkilendirebileceği şarkılar” diyor Chester.

Hybrid Theory olarak derlenen ürün, Warners gruba bir anlaşma teklif etmeden ve gruba daha önce Eve-6 ve Lit gibi pop-punk gruplarıyla çalışan Don Gilmore ile stüdyoda iki aylık yer ayırtmadan önceki bir yıl zarfında bir araya geldi. Chester North Hollywood’un NRG Recording seanslarını “yoğun” olarak tanımlıyor –Bir noktada kayıt şirketi şarkıların vokal kısmının kaydedildiği 11. saatte Mike’a haber vermeden onu göndermeye çalıştı (“Ki bu dünyadaki en eğlenceli şeydi” diyor Chester.)

“Şarkıları, 75 kez gibi bir sürede, yeniden yazardık” diyor Chester. “Bu çılgıncaydı. Ama kısa kesip gitmediğimiz için daha çok anlamlı oldu. Üzerinde çalıştığımız şeye çok inandık ve aynen şöyleydik: ‘Lanet olsun, neden başkaları da bunu görmesin ki?’ Ama albüm çıktığında sanırım onlar bunu gördü…”

Hybrid Theory 24 Ekim 2000 tarihinde Amerika’da piyasaya sürüldü ve sonraki hafta Billboard listesine 16 Numara’dan giriş yaptı. Chester bir arkadaşıyla albümün Noel’e kadar 500bin kopya satacağına dair iddiaya girdiğini hatırlıyor. Aslında albüm bu hedefe aynı yılın Şükran Günü’nde, Kasım ayının sonunda ulaştı ve satılmaya devam etti…

“Bunun çılgınca olduğunu, ama diğer gruplara da bunun olduğunu düşünüyorsun. Ama 18 ay sonra, hala haftada 100bin kopya satıyorduk ve ‘Vay anasını, bu Michael Jackson şeyleri gibi, ne olduğunu anlamıyorum’ diye düşünüyorsun. Öyle ki bu kayda harcadığımız tüm enerji ve çaba dünya içide patlayıverdi ve insanlar bu enerjiyi aldı.”

Ancak herkes bunu alamamıştı: Linkin Park metal topluluğu içinde alaycı bir şekilde sadece gitarları olan bir boyband ve “gerçek” metale bir hakaret olarak görüldü. Chester’a görevleri “metalin bütünlüğünü korumak olan” elitistler tarafından yapılan savunmayı hatırlayıp hatırlamadığı sorulduğunda gülmekten yerlere yatıyor.

“Bence bu gerçekten çok eğlenceli…  Şu kelimeler ‘Metalin bütünlüğü’” gülüyor. “Benim görüşüme göre biz aslında metali hayatta tuttuk. Birkaç gün önce “Siz dinlediğim ilk rock grubusunuz” diyen bir çocukla tanıştım ve bunu her zaman duyuyorum. Her zaman. Birkaç yıl önce Vans Warped Tour’da sürpriz bir performans sergiledik (Ventura California’da, 22 Haziran 2014) ve A Day To Remember ve The Devil Wears Prada’nın üyeleri dâhil birçok şarkıcı ortaya çıktı ve bizimle beraber şarkılarımızı söylediler. Onların her biri ya “Sizin grubunuz dinlediğim ilk albüme sahip” ya da “Grubunuz müzik yapıyor olmamın sebebi” gibi şeyler söyledi. Ben aynen böyleydim: “Vay anasını!” Bu belki de insanların grubumuza benim Deftones’a, Metallica’ya ve Stone Temple Pilots’a karşı hissettiğim gibi hissettiği ilk andı.

İnsanlar yıllarca metal dünyasını Black Sabbath, Metallica, Pantera, Iron Maiden’ın etkisi olmadan düşünmenin imkânsız olduğunu söyledi ki bu kaçınılamaz bir gerçek. Ama biri 2000 sonrası metalin görünüşünü, sesini ve hissettirdiğini düşününce, 28 milyon kopya satan Hybrid Theory’ye bu yüzyılın tek en etkileyici albümü olarak bakmak zor. Bring Me The Horizon’a, Of Mice and Men’e sorun, Bradford’dan Bangalore’a sanatını prova odalarında ve garajlarda öğrenen 1000 farklı gruba sorun: Metal hayranlarının yeni kuşağına, bu her şeyi değiştiren albüm.

“O kesinlikle bizim için her şeyi değiştirdi.” Chester gülüyor. “Geriye dönüp bakıyorum ve ‘Bu şimdiye kadar yazdığımız en iyi kayıt olabilir mi?’ diye düşünüyorum. Büyük ihtimalle değil. Ama o zaman yazabildiğimiz en iyi kayıttı. Ve ben burada dünyanın en büyük müzik dergilerinden birine bu albümün ne kadar harika olduğu hakkında konuşuyorum; bunu 1999’da asla hayal edemezdim. Bu büyük derecede faydalı bir his ve bunu asla göz ardı etmeyeceğiz.”