Team Rock sayfası (Metal Hammer) düzenli olarak hazırladığı Thinking Out Loud bölümünde bu kez Linkin Park’ın vokalisti Chester Bennington’a yer verdi.
ÇEVİRİ: İpek Alâra AKBULUT
“Başarının mutluluğa eşit olması fikri beni sinirlendiriyor. Sırf başarılısınız diye artık tüm insani deneyimlere bağışık olduğunuzu düşünmek komik. Ama aynı zamanda artık çocuk olmadığımızı, gençlik endişesi olan ergenler olmadığımızı ve bu “dünya neden beni sinirlendiriyor?” hissini ve bunu ifade etme yollarını fark ediyoruz. Bir çok başarı elde ettik ve bizim için harika giden şeyler var, gerçekten bizim için önemli olan şeyler. Sözlerin içeri hakkında konuşursak okızgın çocuğa geri dönemeyiz, şu an kim olduğumuz hakkında makul olan bir şey hakkında konuşmamız gerekir. Gerçekten çok iyi çalışan ve farklı alanlara açılan temalardan biri “Savaşmaya değen nedir?” –ortaya birçok farklı cevap koyabiliyorsunuz. İnsan hakları, özgürlük, yaratıcılığınız, kişiliğiniz, kendi düşüncenizi bulma, baskı altında kalma –tüm bunlar dünya çapında sürekli biçimde oluyor. Problemleriyle uğraşan insanlar buluyoruz ve biz de aynı şeyleri yaşıyoruz. Bunlar bizi çok fazla öfkeyle dolduruyor ve dünyada bir değişiklik yapıp buna dahil olmak istiyoruz.”
“Günde 11 kez lsd alırdım. O kadar çok aldım ki hala konuşabildiğime şaşırıyorum! Bir tutam crack (bir tür uyuşturucu) içer, biraz meth(yine bir tür uyuşturucu) yapar ve sadece orada öylece oturup delirirdim. Sonra ise sakinleşmek için opium(yine bir tür uyuşturucu) içerdim. 110 pound olarak tartıldım. Annem Auschwitz’den çıkmış gibi göründüğümü söyledi. Bu yüzden uyuşturucudan kurtulmak için pot kullanırdım. Ne zaman canım (uyuşturucu) istese, pot’tan içerdim."
“2006’da içmeyi bırakmak ya da ölmek arasında bir seçeneğim vardı. Arkadaşlarıma danıştım ve onlar da gerçekten konuyu açtılar ve nasıl hissettiklerini anlattılar. Böyle bir kabus oldupum hakkında hiçbir fikrim yoktu. İçme problemim olduğunu, uyuşturucu problemim olduğunu ve kişisel hayatımın bazı kısımlarının çılgınca olduğunu biliyordum ama bunun benim çevremdeki insanları nasıl etkilediğini bir doz “İşte-sen-busun” alana kadar fark etmemiştim. Bu şaşırtıcıydı. Benim iki kişi olduğumu söylüyorlardı: Chester ve şu lanet olası herif. O lanet olası herif olmak istemiyordum.”
“Dövmelerimin hepsi bir şeyi simgeliyor. Kolumdaki alevler benim ateş burcum olan Koç’u simgeliyor. Sol omzumda bir Balık burcu sembolü ve sağ omzumda ise Japon Koi balığı var. Sol baldır kasımda albüm tasarımı var. Sırtımdaki parça ise uzanan altı kol ve bunun seyirciye nasıl ulaştığımı ve yakaladığımı gösteren görsel temsili olduğunu söyleyen bir arkadaşım tarafından yapıldı. Bunun güzel olduğunu düşündüm.”
“Emekli bir polis memuru olan babam Linkin Park’ı seviyor ve her zaman bana destek oldu. Aslında, sanırım benden biraz daha fazla seviyor. Beni her zaman desteklemesinin sebebi ise bunun her zaman yapmak istediğim şey olmasıydı. Asla sözümden dönmedim ve buna saygı duyduğuna inanıyorum. Biz herlesin uyuşturucuyla dağıttığı klişe bir rock grubu değiliz. Hepimiz saygın insanlarız, bu yüzden bu beni de gururlandırıyor.”
“Zor olan şey diğer insanların istediğini düşündüğün bir kayıt ortaya koymak. Duymak istediğimiz müziği yapıyoruz ve sonra parmaklarımızı çaprazlayıp diğer herkesin de beğenmesini umuyoruz. Açıkçası insanları bağlayan, insanların bunu dinlemesini sağlayan bir müzisyen olmak -hedef bu. Müzik yapıp da insanların bu müziği duymasını istemeyen hiçbir sanatçı tanımıyorum. Odak hiçbir zaman insanların hakkımızda ne düşündüğüyle ilgili olmadı, bu daha çok bizi kayıt ortaya koymak hakkında neyin tatmin edeceği ve heyecanlandıracağı. Heyecan verici olan şey çalması eğlenceli olacak hard,heavy müzik yapmak ve teknik olarak kendimize meydan okumak. Bu meydan okumayı Brad Delson’a uyarlıyoruz “Onun 14 yaşındaki hali ona gitarist olarak bakar ve onun yakışıklı olduğunu düşünür müydü?” Mike’ın son birkaç kayıtta gitar çaldığını düşünerek, hiç sanmıyorum. Bu yüzden onu da oraya gitmeye, eğlenmeye ve dünyaya iyi bir gitaristin ne olduğunu göstermeye zorladık ve grubun her üyesine bunu aynı şekilde uyguladık.”
“Linkin Park gibi bir grupta olmak birçok faydayla geliyor çünkü dünyayı görüyor ve insanlarla tanışıyoruz. Milyonlarca kayıt satmış olsak bile biz tabiri caizse havakı bir mesleği olan birkaç ahbabız. Daha büyük ve daha çok tecrübemin olması dışında gruba katıldığımdan farklı olduğumu sanmıyorum. İnsanların beni müziğimle tanımasını takdir ediyoeum ve bunun sebebi benim yaptığım şeyi beğenmeleri. Müzik dışında ne yaptığımı bilmiyorlar ve bu bilinçli bir şey. Süper markete gitmeyi seviyorum, dışarı çıkıp beyzbol oyununda başka bir baba olarak takılmayı seviyorum ve bu bizim değerli gördüğümüz bir şey –istediğin ilgi çektiğin ilgidir.”
Yorumlar
Yorum Gönder